BORCU, VÂDESİNDE ÖDEMEK VÂCİPTİR

BORCU, VÂDESİNDE ÖDEMEK VÂCİPTİR

Mâlum olduğu üzere ticaretin değişmeyen iki rüknü, meşrû sebep ve karşılıklı rızâdır. Alış-veriş esnasında bu iki rükne ve diğer hükümlere riâyet etmek gerekir. İslâm âlimleri, "vâdeli satış muâmelesi" üzerinde hassâsiyetle durmuşlardır.

Veresiye satış yapan tüccar, alıcı ile üzerinde ittifak ettikleri müddet (senet veya çek tarihi) gelmeden, alacağını talep edemez. Fakat borçlu olan kimse, vâdeyi beklemeden ödemede bulunabilir. (Daha geniş bilgi için bkz. Ö. N. Bilmen, Hukuk-ı İslâmiyye Kamusu, İstanbul 1991, 6/40-41)

Veresiye alış-verişlerde; borçlunun, tesbit edilen süre içerisinde ödemede bulunması ise, vâciptir. Eğer borcunu ödemezse; hem kul hukukuna tecâvüz etmiş, hem ahde riâyet etmediği için günah işlemiş olur. Fukahâ, "Bir kimsenin malına, rızâsı ve izni olmadan, haksız yere el konulmasına veya tasarrufunun engellenmesine gasp denilir" (Molla Hüsrev, Dürerü'l-Hukkâm, İst. 1307, 2/262) târifini esas almıştır. Borcunu vâdesinde ödemeyen kimsenin ise, alacaklının tasarrufuna mâni olduğu sâbittir. Dolayısıyla gasp fiili teşekkül etmiş ve sözünde durmayan bu kişi, gâsıp durumuna düşmüş olur.

O bakımdan veresiye alış-veriş yapan bir mükellef; eğer ödeme imkânı yoksa, alacaklıya haber vermek ve rızâsını almak mecburiyetindedir.

Bu hususla alâkalı bir başka mesele de, ölüm hâdisesinin vâdeli borca tesir edip etmediğidir ki, İmam Münzir (rh.), "Ölen kimsenin, insanlardaki vâdeli alacakları, onun ölümü ile muacceliyet kesbetmez,(yani acele ödenme mecburiyeti kazanmaz). Aksine, vâdesi gelinceye kadar beklenir." (Kitâbü'l-İcma', Ankara 1983, s. 70) hükmünde icma' bulunduğunu beyan etmektedir.

Fazilet Takvimi