islamda ticaret
MÜSLÜMANIN TİCARET ANLAYIŞI
Ashâb-ı kiramdan Cerîr bin Abdullah (r.a.) bir gün kendisine bir at satın almak için pazara gitmişti. Uzun araştırmalardan sonra, nihayet güzel bir at bulmuş ve atın sahibi ile pazarlığa tutuşmuştu. At sahibi, atına 500 dirhem fiyat istemekteydi.
Hazret-i Cerîr, az-çok at cinslerinden anlamaktaydı. Adamın istediği bu fiyatın atın hakiki değeri yanında çok düşük kaldığını farketmekte gecikmedi. Bu durumu adama şu şekilde ifade etti:
ALIŞVERİŞİN ŞARTLARI
İslâm hukukunda satış akdinin sahîh olmasının şartları umumî ve husûsî olmak üzere iki kısma ayrılır.
Umûmî şartlar şunlardır:
1- Satışın muvakkat (belli bir zaman için) olmaması ve satışda bir fâide bulunması.
2- Satılan malın ve karşılığında verilecek paranın malum olması.
3- Satışı ifsâd edecek bir şart olmaması. Müfsid şart; akdin iktizâ etmediği, akde mülâyim olmayan, dînen ve örfen sâbit olmayan ve iki taraftan birine menfaat sağlamayan şarttır.
4- Alan ve satanın akdi, zorlama ile değil, kendi rızâsı ile yapması
Husûsî şartlar: