BİZİ ALDATAN BİZDEN DEĞİLDİR

Bugün aldatan yarın aldanır. Çünkü hep aldatmaya çalışan kişiler, zamanla toplumda itimatlarını kaybederler. Artık kimseler onlardan alışveriş yapmaz, darda kalınca da yardım etmez ve ilgilenmez olur.

Kendisiyle alışveriş yapılmayınca kimi kandıracak, kimi aldatacak? Böylece kendini aldatmış ve aldanmış olacaktır. Nitekim Peygamberimiz (s.a.v.) de Müslümanların kimseyi aldatmaması gerektiğini ifade ederek şöyle buyurmuşlardır: "Bizi aldatan, bizden değildir." (İbni Mâce, Ticaret, 45)

Dürüstlük manevi bîr zenginliktir. Çünkü, dürüst insanlara herkes yardım etmek ister. Ona güvenir; borçlu ise anlayış gösterir, onu sıkıştırmazlar. İş sahibi ise, herkes ona iş yaptırmak ister, müşterileri çok olur. Bugün toplumumuzda dürüstlük zaafa uğramış, bu sebeple sosyal hayatı bir güvensizlik duygusu sarmıştır. Sözgelişi, "Ticaretle uğraşıyorsan, yalan söylemeye mecbursun; çünkü yalan söylemezsen kazanamazsın" diyorlar.

Böyle düşünenler, herhalde herkesi kendileri gibi zannediyorlar. Buna göre de sanki kendilerine mazeret arıyorlar. Kısa vadede böyle düşünenler haklı gibi görünebilirler. Ama uzun vadede daima dürüstler haklı çıkacaktır. Çünkü, dürüstlükten ayrılmadan da hayatta bir yerlere varmak mümkündür ve bu bir fazilet mücadelesidir.

Neticesi mutlaka maddi ve manevi bakımdan büyük bir kazanç olacaktır. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyur-muşlardır: "Doğru sözlü ve kendine güvenilir tâcir, (âhirette) peygamberler, sıddîkler ve şehitlerle beraber olacaktır." (Tirmizî, 4)