ÂHİRET DÜŞÜNCESİ, HESAP VERME ENDİŞESİ

İslâm dininin mükemmel yönlerinden biride, âhiret düşüncesini ve büyük mahkemede hesap verme endişesini insanların içine yerleştirmesidir. Yani, öyle yaşa kİ, yaşadığın hayat yarın seni utandırmasın, cehenneme girmene sebep olmasın, diyor. Nitekim bu hususta en güzel ikazı yapan Peygamberimiz (s.a.v.) bir hadîs-i şeriflerinde şöyle buyururlar:
"Canım kudret elinde bulunan Allah'a yemin ederim ki, şayet bir adam Allah yolunda şehîd düşse, sonra diriltilse, tekrar öldürülse, tekrar diriltilse, sonra üzerinde borç olduğu halde bir daha şehid edilse, borcu kendisinden alınıncaya kadar cennete giremez. (Neseî, c, 7, s. 314-315, Celâleddin Süyûti'nin şerhi)
İşte İslâm dîni, önce insanın vicdanına sesleniyor; Allah korkusunu, mahşer günü hesap verme endişesini yerleştiriyor.. Kul hakkına dikkat çekiyor.. Hırsızın elini kesmeden evvel, hırsızlığa götüıecek sebepleri ortadan kaldırıyor Böylece, insanı suça teşebbüsten caydırıyor. Hiçbir beşerî sistemde bu özellik ve bu güzellik yoktur. Onun içindir ki İslâmiyet, bugün mahkemeleri meşgul eden hâdiselerin bir çoğunu, daha mahkemeye getirmeden kökten hallediyor.