ÖŞÜR

ÖŞÜR

Öşür arâzisinden çıkan mahsûlün zekâtına, onda bir (1/10) demek olan "Öşür" denilmiştir. Öşür; âyet, hadîs ve icmâ ile farzdır. "Ey îman edenler, kazandıklarınızın ve arzdan sizin için çıkardıklarımızın temiz (helâllerinden infâk edin (zekât ve öşür verin). Gözünüzü yummadan (sıkılmadan) alıcısı olmadığınız fenasını vermeye yeltenmeyin. Ve bilin ki Allah Ganî ve Hamîddir." (Sûre-i Bakara, âyet 267)

Hadîs-i şerîfte şöyle buyuruldu: "Yağmurların, nehir ve çeşme (gibi akar) suların, tarla (içindeki) kaynağın suladığı (arâziden çıkan) şeylerde (1/10) öşür, (dolaba koşulan) hayvanlar ile sulanan (yerden elde edilen) şeylerde ise, yarım (1/20) öşür vardır."

Öşürde, arâzî sâhibinin akıllı, bâliğ, zengin olması şart değildir. Öşürde itibar, arâzi sâhibine değil, arâziyedir. Yâ-nî, mal sâhibi; çocuk, deli veya fakir de olsa öşür ile mükelleftir.
Altın, gümüş, para ve ticâret mallarından, yılda bir defa zekât vermek gerekirken; arâzide yılda kaç mahsûl elde edilirse, hepsinden ayrı ayrı öşür vermek lâzımdır.

Diğer malların zekâtında, malın-paranın, üzerinden bir yıl geçmesi şart olduğu halde, mahsûllerde bir yıl geçmesi îcap etmez.

Ceviz, susam, fındık, fıstık, çam fıstığı, zeytin ve benzeri yağlı maddeler ile pamuk, palamut, pelit, keten tohumu, şeker kamışı, şeker pancarı, çay yaprağı ve benzeri endüstri mahsullerinden öşür verilir.

Çayır, dut yaprağı, fesleğen yaprağı, buğday, mısır, pirinç, nohut, mercimek, bakla, soğan, sarımsak, kavun, karpuz, hıyar, üzüm, incir, elma, armut, şeftali, erik gibi her türlü meyvelerden, yulaf, fiğ, burçak gibi her türlü hayvan gıdasından öşür verilir.

Öşrü verilen üzüm bağının içinde meyve ağaçları olsa veya bağ arasında soğan, sarımsak ekilse, o soğan ve sarımsaktan öşür vermek gerekir. Öşür arâzisi içinde, ekilme-diği halde kendiliğinden çıkan mahsûlden de öşür verilir.


Fazilet Takvimi